Şu Notu Ara:

5 Mart 2018 Pazartesi

Ziya Paşa/ Tercî-i Bend ve İnceleme

1. Bent
Bu kâr-gâh-ı sun' aceb dershânedir,
Her nakş bir kitâb-ı ledünden nişânedir.
Kârgâh-ı sun: Üzerinde yaşadığımız bu dünya /aceb: hayret/ nakş: güzel nesne /kitâb-ı ledün: İlahi kitap /nişâne: alâmet

Üzerinde yaşadığımız bu dünya, tuhaf bir dershaneye benzemektedir. Dünya üzerinde gördüğümüz her güzel nesne, ilahi kitaptan bir belirtidir. 

2. Bent
Gerdûn bir âsiyâb-ı felâket-medârdır,
Gûyâ içinde âdem-i âvâre dânedir.

Gerdûn: Dünya / âsiyâb-ı felâket-medârdır: felaket verici değirmen /âdem-i âvâre: avare insan
Dünya felakete sebep olan bir değirmendir. İnsan ise bu değirmenin içine atılmış başıboş bir taneciktir.
3.Bent
Mânend-i dîv beççelerin iltikâm eder,
Köhne ribât-ı dehr aceb âşiyânedir.

Mânend-i dîv: Deve benzeyen, dev dibi/beççe: yavru/ iltikâm: lokma etme/
köhne ribât-ı dehr: eski dünya konağı/ âşiyâne: kuş yuvası

Şu eski dünya konağı öyle tuhaf bir yuvadır ki, dev gibi kendi çocuklarını yer.

4.Bent
Tahkîk olunsa nakş-ı temâsîl-i kâinât,
Ya hâb ü ya hayâl ü yâhud bir fesânedir.

Tahkîk: İncelemek/nakş-ı temâsîl-i kâinât: kâinatın görülen şeyleri
Hâb: uyku/ fesâne: efsane

Kâinatı temsil eden belirtilerin esası araştırılırsa, bunların ya uyku ya hayal ya da efsane olduğu anlaşılır. 

5.Bent
Müncer olur umûr-ı cihân bir nihâyete,
Sayfın şitâya meyli, bahârın hazânedir.
Müncer: Sona ermek/Umûr-ı cihân: dünya işleri /sayf: yaz/hazân: sonbahar/ şita: kış
Dünyanın işleri bir sona ulaşır; nasıl ki yazın meyli kışa, baharınki de sonbaharadır.

6.Bent
Kesb-i yakîne âdem için yoktur ihtimâl,
Her i’tikâd akla göre gâibânedir.

Kesb-i yakîn: Kesin Bilgi/ i’tikâd: inanç/ gâibâne: gizli
İnsan her şeyin esasını tam olarak bilemez. Her inanış insan aklına göre gâibâne özellikler taşır.



7.Bent
Yâ Rab! Nedir bu keşmekeş-i derd-i ihtiyâç?
İnsanın ihtiyâcı ki bir lokma nânedir.

Kesmekeş-i derd-i ihtiyaç: ihtiyaç derdi için kavga etme/ nan: ekmek

Ey Allah’ım! İnsanın ihtiyacı bir lokma ekmektir; öyle olduğu halde, bu ihtiyaç derdi için bitmek tükenmek bilmeyen bu çekişmenin sebebi nedir?

8.Bent
Yoktur siper bu kubbe-i fîrûze-fâmda,
Zerrât cümle tîr-i kazâya nişânedir.

Kubbe-i fîrûze-fâm: mavi renkli kubbe/ Zerrât: Zerreler/ Tir-i Kaza: Kaza oku/ Nişane: Parçada hedef anlamında kullanılmıştır.

Bu mavi kubbe altında bütün zerreler kaza oklarına hedeftir. Kaza okundan korunmak için siper yoktur.

9.Bent
Asl-ı murâd hükm-i ezel bulmadır vücûd,
Zâhirdeki savâb ü hatâ hep bahânedir.

Murat: istek/ Ezel: Başlangıcı olmayan/ Zâhir: Görünen/ Savap: Doğruluk

Allah tarafından takdir olunmuş hüküm ne ise, o gerçekleşecektir. Görünüşteki doğru veya yanlış, hep sözde sebepten başka bir şey değildir.

10.Bent
Bir fâilin meâsiridir cümle hâdisât,
Ne iktizâ-yı çerh ü ne hükm-i zamânedir.

Meâsir: Güzel eserler/Hâdisât: Olaylar/İktiza: Lazım gelme/Çerh: Felek, gök
Hükm-i zamane: devrin hükmü

Yeryüzündeki bütün olaylar, ne feleğin yüzünden ne de zamanın hükmü icabıdır. Hepsi Allah’ın eseridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.