Nail'î Gazelleri
Hevâ-yı aşka uyup kûy-ı yâra dek giderüz
Nesîm-i subha refîküz bahâra dek giderüz
“Aşkın havasına uyup sevgilinin mahallesine kadar gideriz. Sabah rüzgârına arkadaşız, bahara kadar gideriz.”
Palâs-pâre-i rindî be-dûş u kâse be-kef
Zekât-ı mey verilür bir diyâra dek giderüz
“Sırtımızda rintliğin eski püskü yırtık elbisesi, elimizde kâse şarabın zekatının verildiği bir diyara dek gideriz.”
Tarîk-i fâkada hem-kefş olup Senâ’îye
Cenâb-ı Külhanî-i Lâyhâra dek giderüz
“Dünyadan ilgiyi kesme yolunda, Senaî ile yoldaş olup Külhanî-i Lâyhâr hazretlerine kadar gideriz.”
Virüp tezelzül-i Mansûrı sâk-ı arşa temâm
Hudâ Hudâ diyerek pây-ı dâra dek giderüz
“Mansur’un sarsıntısını arşın baldırlarına ulaştırıp, Allah Allah diyerek dar ağacına kadar gideriz.”
Ederse kand-i lebin hâtır-ı mezâka hutûr
Diyâr-ı Mısra degül Kandehâra dek giderüz
“Senin dudağının lezzeti hatıra geldiğinde, Mısır’a değil Kandenar’a dahi gideriz.”
Felek girerse kef-i Nâ’ilîye dâmânun
Seninle mahkeme-i Girdgâra dek giderüz
“Ey felek! Eğer eteğin Nailî’nin eline düşerse seninle Allah’ın mahkemesine kadar gideriz.”
-------
Gül hâra düştü sîne-figâr oldu andelîb
Bir hâra baktı bir güle zâr oldu andelîb
Şehnâme-hânlık eyledi Keyhusrev-i güle
Destân-serâ-yı sebz ü bahâr oldu andelîb
Feryâda başladı yine her perri hârdan
Dîvân-serâ-yı gülde hezâr oldu andelîb
Gül gördü pâre pâre ciger gonca gark-ı hûn
Memnûn-ı zahm-ı hancer-i hâr oldu andelîb
Ey Nâilî vedâ’-ı gül ü bâğ u râğ idüp
Mehcûr-ı yâr u dâr u diyâr oldu andelîb
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.