Garip Hareketi
1941’de Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat Horozcu adlı şairler; şiirde var olan aşırı duygusallığa, şairaneliğe, basmakalıp söyleyişe başkaldıran şiirlerini Garip adlı bir kitapta yayımlamışlar, kitabın kapağına, “Bu kitap, sizi, alışılmış şeylerden şüpheye davet edecektir.” Yazılı bir ibare koymuşlardır. “Garip” adı, zamanla hem üç şairi yansıtan bir kimlik kazanmış he de Türk şiirinde yeni başlayan bir şiir akımının habercisi olmuştur. Bu akımın temsilcilerine göre, şiir, duygudan çok, akla dayanmalı; duygunun ya da duyarlılığın ürünü olan şairanelikten arındırılmalıdır. Geleneksel şiirin benimsediği her şey, yeni şiirin dışında tutulmalıdır.
Özellikleri
- Şiirde her türlü kurala ve önceden belirlenmiş kalıplara karşı çıkmış, kuralsızlığı kural edinmişlerdir.
Şiirde ölçü, uyak ve dörtlüğe karşı çıkmışlardır.
Şairaneliği, mecazlı söyleyişleri, söz sanatlarını kabul etmemişlerdir.
Şiirde, o döneme kadar işlenmemiş konuları ele almışlardır. Konuşma dilli ile sıradan konuları işlemişlerdir.
Şiirlerinin başlıca konuları, günlük hayat, sıradan insanların problemleri, yaşama sevinci ve hayattaki bazı garipliklerdir.
Halk deyişlerinden yararlanmışlar, toplumsal yergiye yer vermişlerdir.
Temsilcileri
Melih Cevdet Anday
Oktay Rifat Horozcu
Orhan Veli Kanık(1914-1950)
1941’de Oktay Rifat Horozcu ve Melih Cevdet Anday’la birlikte çıkardığı “Garip” adlı şiir kitabının ön sözünde, yeni şiire dair görüşlerini ortaya koymuştur.
Türk şiirinin günden güne eskimiş değerlerini yıkmış, şiirine başka bir açıdan bakılmasını sağlamıştır.
Ölçüye başkaldırıp serbestçe şiir yazmış, uyağı şiir için gerekli görmekten vazgeçmiştir.
Şairane duygularla, parlak görüntüleri şiirden silmiş, şiiri, hayal gücünün kapalı duvarlarından kurtarıp sokağa, gerçek hayata çıkarmıştır.
Şiirlerinde, yapmacıksız, doğal bir söyleyişle günlük yaşayış içinde halktan insanları anlatmıştır.
Her çeşit sözcüğü, konuyu şiire sokmuş, halk deyişlerinden yararlanmış, toplumla ilgili yergiye yer vermiştir.
Fransız edebiyatından oyunlar ve öyküler çevirmiştir.
Nasrettin Hoca’nın fıkraları ile La Fontaine’in masallarını (fabl) başarılı bir biçimde şiire çevirmiştir.
-Eserleri
Garip, Vazgeçemediğim, Destan Gibi, Yenisi, Karşı, Bütün Şiirleri: Şiir
Nasrettin Hoca Fıkraları: Şiire çevirdiği fıkraları içerir.
La Fontaine Masalları: Şiire çevirdiği fablları içerir.
Scapin’in Dolapları, Tartuffe, Sicilyalı yahut Resimli Muhabbet, Üç Hikâye: Çeviri oyun ve öykülerini içerir.
Melih Cevdet Anday(1915-2002)
İlk şiirlerimdeki romantiklikten zamanla sıyrılmış, aklın egemenliğine, güzel günlerin özlemine yer vermiştir.
Söz oyunlarından kaçınarak yalın bir dil kullanmıştır.
Telgrafhane ve Yan Yana kitaplarındaki şiirlerle, toplumsal ve insani değerleri savunan, kavgacı bir şiire yönelmiştir.
Kolları Bağlı Odysseus adlı yapıtıyla başlayan süreçte, Anadolu’daki Eski Yunan kültürü ile tarihsel ve güncel olaylar arasında köprü kurmaya çalışmıştır.
Düzyazılarında çoğunlukla yoğun bir düşünce ile şiirsel, esprili, özlü bir dil vardır.
-Eserleri
ŞİİR:Garip, Rahatı Kaçan Adam, Telgrafhane, Yan Yana, Göçebe Denizin Üstünde, Teknenin Ölümü, Kolları Bağlı Odysseus
DENEME:Doğu-Batı, Konuşarak, Yasak, Dilimiz Üstüne Konuşmalar, Açıklığa Doğru, Paris Yazıları
OYUN:Mikadonun Çöpleri, İçerdekiler
ROMAN:Aylaklar, Gizli Emir, İsa’nın Güncesi, Raziye
Oktay Rıfat Horozcu(1914-1988)
Halk masallarından, deyimlerinden, tekerlemelerinden yararlanmış, onlara yeni görünümler kazandırarak, toplum sorunlarına değinmiştir. Perçemli Sokak adlı kitabıyla birlikte şiir anlayışında büyük değişiklik olmuş, soyut şiire yönelmiştir.
-Eserleri
ŞİİR:Garip, Yaşayıp Ölmek, Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler, Güzelleme, Karga ile Tilki, Aşk Merdiveni, Denize Doğru Konuşa, Dilsiz ve Çıplak, Koca Bir Yaz
OYUN:Birtakım İnsanlar, Kadınlar Arasında, Atlar ve Filler, Yağmur Sıkıntısı, Çil Horoz
ROMAN:Bir Kadının Penceresinden, Danaburnu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.